HEDEP’li Beştaş, Atalay’ın tahliye edilmemesini Meclis’e taşıdı

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ın Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “hak ihlali” kararına rağmen tahliye edilmemesini Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşıdı. Beştaş, “Bu garabetin sona ermesi gerekiyor, Can Atalay’ın bir an önce bu sıralarda yerini alması için çağrıda bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.

Gezi Davası’ndan aldığı ceza gerekçesiyle cezaevinde tutulmasına ilişkin AYM tarafından “hak ihlali” kararı verilen Can Atalay, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı uygulamaması gerekçesiyle hala tahliye edilmedi.

HEDEP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Atalay’ın derhal tahliye edilip Meclis’te yerini alması gerektiğini ifade etti.

‘YEREL MAHKEMELER NEYE DAYANARAK DİRENİYOR’

Yerel mahkemelerin AYM ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına direnmesine tepki gösteren Beştaş, şunları dile getirdi:

“İstanbul’da Çağlayan Adliyesi’nde Can Atalay’la ilgili 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı hala çıkmadı. Az önce milletvekili arkadaşlarla da görüştüm ve maalesef Anayasa Mahkemesi kararına rağmen hala yerel mahkeme direniyor. Anayasa Mahkemesi kararını hatırlatmak istiyorum tekrar. Seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlal edildiği, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği ve çok önemli bir not daha düşmüş, kararın bir örneğinin hak ihlallerinin oltadan kaldırılması için başvurucunun yeniden yargılanmasının başlanması, mahkumiyet hükmünün infazının durdurulması, ceza infaz kurumundan tahliyesinin sağlanması ve yeniden yapılacak yargılamada duruma kararı verilmesi şeklinde işlemlere ihtiyaç var.

‘BU ÜLKEDE MECLİS 600 KİŞİ DEĞİL, BİR EKSİĞİZ’

Bu ülkede bu meclis 600 kişi değil, bir eksiğiz hala. Sayın Kurtulmuş da Meclis Başkanı da açıklama yaptı. Hakikaten bu kabul edilebilir bir mesele değil. Türkiye’de yerel mahkemeler neye dayanarak direniyor? Demirtaş, Yüksekdağ kararı, AİHM kararına yerel mahkeme direniyor, Can Atalay’in kararına yerel mahkeme direniyor, sevgili Gülten Kışanak’ın ceza süresi doldu, yerel mahkeme direniyor. Bunların tamamının, bu garabetin sona ermesi gerekiyor.

Can Atalay’ın bir an önce bu sıralarda yerini alması için biz tekrar çağrıda bulunuyoruz. Yerel mahkemenin bu kadar sürüncemede bırakması, hukuk devleti olmadığımızın bir kez daha ilan edilmesi anlamına geliyor.”